Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirdiği hain darbe teşebbüsünün üzerinden 7 yıl geçmesine karşın acılar hala tazeliğini koruyor.
Darbe teşebbüsünde her yaştan vatandaş sokağa çıkarak demokrasiyi ve vatanını sahiplenirken çok sayıda şehit verildi.
Cuntacılar tarafından yapılan hücumlarda birçok vatandaş da yaralanarak gazilik mertebesine erişti.
Kolunu kaybetti
15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sırasında Tuzla Orhanlı gişelerinde darbeci askerlere karşı uğraş eden Üzeyir Civan, darbecilerin açtığı ateş sonucunda sol kolunu kaybetti.
Gözleri dolarak anlattı
Gazi Civan, hain darbe teşebbüsünün 7. yıl dönümüne günler kala darbe gecesi yaşadıklarını anlattı.
Civan, 15 Temmuz gecesi yaralanma anında çekilen manzaraları ve şehitler albümünü gözleri dolarak izledi.
“Ben kolumu kaybetmiştim ancak cennet vatanımı kaybetmemişim”
O anları anlatan Üzeyir Civan şu tabirleri kullandı:
Ameliyattan uyandığım esnada başucumda yeğenimi gördüm ve ne oldu, bitti mi? diye sordum. ‘bitti dayı’ deyince ben de derin bir nefes çekerek, Elhamdülillah dedim. Ben kolumu kaybetmiştim lakin cennet vatanımı kaybetmemişim. Keşke bir kolum değil bin canım, bin evladım olsa da bu cennet vatanı uğruna feda olsa.
“Kardeş kanı akmasın istedim”
Darbe gecesi yola çıkış sürecini anlatan Üzeyir Civan şöyle konuştu:
Darbe gecesinde darbe haberini aldıktan sonra çabucak ailelerimizle istişare yaparak Sabiha Gökçen Havalimanına gitme kararı verdik. Kıymetli bir noktaydı, kaybedilmemesi gereken bir noktaydı. Orhanlı Gişeleri mevkiine geldiğimiz esnada evvelden haber alan polis kardeşlerimiz yolları kapatmışlardı. Bizler mecburen araçlarımızdan inerek Orhanlı Gişelerindeki çatışma ortamına denk geldik. Oraya gittiğimiz vakit, Mehmetçiklerimizin hiçbir şeyden haberi yoktur, darbeci hainler kendi emellerine alet etmesinler düşünesiyle hareket ettim. O kalabalığa yüksekçe bir yere çıkarak ‘asker ve polis kardeştir’ üzere slogan attırdım. Darbeden haberdar olmayacak nitelikteki Mehmetçiklerimiz olaylardan haberdar olsun, vatanına hainlik etmesinler istedim. Sonuçta gelen sesler silah sesleriydi. Orada arkadaşlarla konuşurken, ‘bunlar bizim askerimiz, bunlar bizim polisimiz. Kardeş kanı akmaması için bir şeyler yapmalıyız’ dedik.
“Üzerlerine koşarak gittim”
Darbecilerin üzerine koştuğunu tabir eden Civan şöyle devam etti:
Silah sesleri kesildikten sonra, asker ve polisin ortasına girmek için yolun ortasına çıktım. Gençler sağa tarafımdayken, yolun ortasına geldiğim esnada darbecilerin mevzi değiştirdiğini gördüm. İki elimi havaya kaldırıp, üzerlerine hakikat koştum. ‘durun yapmayın silahlarınızı bırakın, hepimiz kardeşiz’ dedim. Üzerlerine hakikat koşarak gittim, onlara yaklaştığım esnada kulaklarımda bir çınlama sesi ve kolumu elektrik çarptığını fark ediyordum. Yere uzandığımda parmağımın üzerinde kan pıhtısı gördüm. Bir şeyim yok diye düşünürken kolumun sarktığını ve adeta et kesiminin kolumu tuttuğunu gördüm.
