Bu görüntüyü izlemek için lütfen JavaScript’i aktifleştirin
15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı milyonlarca vatansever, ulusal iradesini korumak üzere sokağa çıktı, tanklara karşı koydu.
O isimlerden biri de gazi Sabri Gündüz’dü…
15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde köprüde bacağından vurulan ve geçirdiği 49 ameliyat sonrasında bacağı kesilen gazi Sabri Gündüz, o gece yaşadıklarını anlattı.
“Benim için çok kuvvetli bir süreçti”
Gündüz, darbe teşebbüsü yaşandığı sırada uyuduğunu ve eşinin kendisine haber verdiğini söyleyerek, “Öncelikle Allah’a hamd etmek lazım bizi karanlıktan aydınlığa ulaştırdığı için. Güç bir geceyi hoş, ulu bir zafer ile bize nasip eden Allah’a hamd olsun demek gerekiyor. 7 yıl geçti üstünden, benim için çok güçlü bir süreçti fakat milletimiz için karanlığın aydınlığa ulaştığı bir geceydi. Rabbim bir daha yaşatmasın, teröristlere de hiçbir vakit fırsat vermesin.
Ben geceye aslında meskende yakalandım. Uyuyordum, eşim beni uyandırdı komşudan geldi onlarda da televizyon kapalıymış bir şey görmediler. Ben uyandığımda, çarçabuk kaldırdı beni ‘bir şeyler oluyor’ dedi. Çabucak televizyonu açtık ardından on dakika sonra TRT’deki korsan bildiriye denk geldik.
Tabi birinci duyduğumda harikulade bir endişe, ne olacağına dair hiçbir bilgimiz yok, daha evvel yaşamadığımız bir deneyim. Korsan bildiriyi dinlerken ‘sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir’ denilince ben ellerimi dizime vurdum. Bismillah dedim ve ayağa kalktım, siz benim nerede nasıl yaşayacağıma hükmedemezsiniz dedim” halinde konuştu.
“Köprüde işin ciddiyetinin ulaştığı boyutu görmüş olduk”
Direkt sokağa çıktığını belirten Gündüz, “Ben çıktığımda sokak boştu, kimse yoktu. Arkadaşım Özer Yıldız ile Levent’te buluştuk. Bir kaos ortamı, habersiziz, ne olabileceğine dair bir fikrimiz yok. ‘Vatan Caddesi’ne mi gidelim Taksim’e mi gidelim’ dediler, biz dedik ki ‘Taksim’e hakikat yürüyüşe geçelim’. Zincirlikuyu’ya geldiğimde eşim ‘neredesiniz’ deyince ‘Zincirlikuyu’dayım’ dedim. O da ‘tamam’ dedi.
Taksim’e gideceğiz deyince ‘tamam fakat köprüye gitmeyin, köprüde haberlerde gördüm çok büyük çatışma var, çok fazla yaralı varmış’ dedi. Ben daha kapatmadan Özer’e ‘köprüye gidiyorum’ dedim. Zincirlikuyu’da metrobüsün olduğu yerden yürüyerek intikal ettik Özer ile birlikte.
Köprüde işin ciddiyetinin ulaştığı boyutu görmüş olduk. İkimiz planımızı yaptık Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na geçen yerde hiç kimse yoktu. Orası boş biz dedik oraya gidelim orada iki kişi duralım tahminen gören olur yanımıza gelir bir set olsun istedik” dedi.
“Yaralıları kurtarmak için üstümüze kurşun çekmek istedik”
“Biz köprüyü geçip darbecilerle karşı karşıya gelince üstümüze kurşun çekelim dedik zira karşı tarafta çok fazla yaralı vardı” diyen gazi Gündüz, şöyle devam etti:
“Ben yere oturdum, bağırmaya çalıştık, konuşmaya çalıştık ancak işe yaramadı biz iki kişi üstümüze binden fazla mermi çektik daha sonra karşı şeritten birinin vurulduğunu gördüm. Ellerimi kaldırıp almaya gittim o ortada bir komut verdiler ‘atış özgür, vurun şerefsizleri’ diye. Ben gerimi döndüm Özer ile bir göz göze geldik. Ben gittim dedim. Birinci mermiyi ben yedim, tabi dayanılmaz bir acıydı yani akabinde Özer beni almaya gelirken Özer’i vurdular. Ayağım paramparça oldu, atardamarım koptu, kemiğim parçalandı.”
“Ben tek kurşun, arkadaşım iki kurşun yedi”
Darbeci askerler tarafından bacağından vurulduğunu ve yürüyemediğini belirten Gündüz, “Ben tek kurşun yedim fakat çok kritik bir yerden tam dizimin art bölgesinden. Tüm kontakların olduğu bir yerden vurulunca çok fevkalade bir kan kaybı vardı. Sağ olsun bir vatandaş aracına aldı. Daha sonra köprünün Avrupa Yakası’na geldik. Ambulansta çok önemli müdahale yapıldı. Şişli Etfal Hastanesi’ne götürüldüm. Orada kırmızı odayı görmek çok makûs. Her yerde ağır yaralılar vardı. Şehit olmak üzere olanlar vardı. Bunları görmek çok acı veriyor” sözlerini kullandı.
“49 sefer ameliyat oldum bacağım diz altından kesildi”
Tedavi süreci boyunca 49 sefer ameliyat olduğunu ve bu ameliyatlar esnasında bacağının kesildiğini lisana getiren Gündüz, “Şubat 2018’de ayağımı diz altından kestiler. En son ameliyatlarımı 2021 yılında oldum. 8 ay yürüyemedim. Hatta 2021 Temmuz’da çok önemli ameliyat geçirdim o ameliyattan sonra 4-5 aylık bir süreç geçirdim. Çok makûs bir süreçti hatırlayınca bile tüylerim diken diken oluyor hiçbir ağrı kesici ağrımı dindiremedi” formunda konuştu.
“Allah maneviyat ile güçlendiriyor”
Gazi Gündüz, konuşmasının devamında, “Zor mu gazilik lakin Allah o kadar hoş yardımlarda bulunuyor ki, maneviyat o kadar güçleniyor ki. Bence o gece en büyük onur ve gurur sokakta olmak. O gece nerede olduğunuzun hiçbir kıymeti yok yalnızca sokakta olup devleti savunabilmek bu başlı başına en büyük gurur. Karşımızdaki insanların ağır silahları, tankları, helikopterleri vardı.
Biz bunun karşısında bedenimizle, çıplak ellerimizle, ayaklarımızla bu zulmü durdurduk. Bunu dünyada yapabilecek tek millet Türklerdir. Rabbime hamd olsun bizi bu milletten eyledi. 7 yıl aslında kısa bir vakit dilimi fakat benim için çok uzun bir vakit dilimi. Rabbim bu millete bir daha yaşatmasın bu durumu. Geride kalan şehit yakınları ve biz gaziler için çok sıkıntı bir durum” ifadelerini kullandı.
“Ayaksız yaşanabilir ancak vatansız yaşanmaz”
Gazi Gündüz, ağır sıhhat problemleri ile yaşamanın çok sıkıntı olduğunu söz ederek, “Uykusuzluk ile uğraş etmek çok sıkıntı. Hastanede bana ‘ayağını kesebiliriz’ demişlerdi. O gün nasıl bir ruh haliyle söylediysem bu gün de birebir ruh haliyle söylüyorum, ‘ayaksız yaşanabilir lakin vatansız yaşanamaz’ diye. Vatan sağ olsun dedim bugün tekrar birebirini söylemek istiyorum.
Tüm samimiyetimle söylemek istiyorum elimde aslında canımdan öteki hiçbir şey yok. Bu can bu vatana feda olsun, Allah yoluna kurban olsun. Biz asla vatanımızı yarı yolda bırakmadık. Nitekim tüm kalbimizle sevdik vatanımızı, bayrağımızı. Bugün olsa hiç tereddüt etmeden canımızı ortaya koymaya hazırım. Vatan sağ olsun” diye konuştu.
