Bir bakımevinde ortaya çıkan yürekleri sızlatan imgeler, büyük reaksiyon topladı.
Sosyal medyada yayılan ve yansılara neden olan imajlarda, bakıma muhtaç bir hastaya bakımevi çalışanı Nuri C.’nin şiddet uyguladığı, Melek P.’nin ise o anları cep telefonu kamerasıyla kaydederken gülüşmeleri duyuluyordu.
Olay sonrası gözaltına alınan Nuri C. ile Melek P., adliyedeki süreçlerinin akabinde tutuklandı.
Bakımevi süreksiz olarak kapatılırken bakımevinde kalan yaşlı ve engelliler, dün gece etraftaki kurumlara yerleştirildi.
Bazı aileler, yakınlarının kapatılan bakımevinde kalan eşyalarını almaya geldi.
“Asıl bizi çekselerdi büyük infial olurdu”
6 yıldır bakımevinde kalan 70 yaşındaki Tamer Uzkan öteki bir bakımevine gitmeyi reddederek dün geceyi sokakta geçirdiğini söyledi.
“O benim başıma vurdu, ben onun”
Bakımevinin kapatılmasına reaksiyon gösteren Tamer Uzkan, şu sözleri kullandı:
Bakıcılardan biri hastaya şiddet uygulamış, yakalanmış. Aldılar götürdüler. Gerisinden bakanlıktan emniyetten Büyükçekmece Emniyet Amirliğinden geldiler. Hatalı zati ellerinde. Bizi neden cezalandırıyorlar? Kurum bir kusur yaptıysa, kuruma ceza kesersin. Buradaki yatalak hastaları, aciz insanları, neden saat 4’e kadar öbür kurumlara yerleştiriyorsun? Bize bu türlü mi sahip çıkıyorsunuz? Birinci kez bu türlü bir şey oluyor. Ben aşağı üst 6 yıldır oradayım. Bu türlü bir şey yaşamadık da duymadık da.
Bizde çalışan çocuk. Ondan bir gün evvel beni yıkadı. Asıl bizi çekselerdi tam bir infial olurdu. O benim başıma vurdu ben onun başına vurdum. O bana sıcak su döküyordu. Biz artık burada iç içe aile üzere olduk. Yeni gelen bir kız vardı. O gelmiş çekmiş imgeyi. Toplumsal medyaya gönderdi ondan sonra infial oldu. O işten ayrıldı. İşten ayrıldıktan sonra bu olay ortaya çıkıyor meydana.
“Parkta yattım”
Tamer Uzkan, öbür bir bakımevine gitmek istemediğini lisana getirerek, “Niye gideyim? Ben sokakta kalmış biri değilim. Ayaklarımda ödem oluştu. Konutta sıhhat hizmetleri beni alıp buraya yerleştirdiler. 3 ay sonra güzelleştim. Gitmek istedim fakat göndermediler. Biz sana alıştık gitme dediler. Ben de onlara alıştım. Ben parkta yattım. Ben tekrar gitmeyeceğim. Atsınlar bizi sokağa.” ifadelerini kullandı.
“Yapacak bir şey yok bu türlü beşerler çıkıyor”
Babasının eşyalarının almak için gelen Hilal Tokel ise, “Daha evvel bu türlü bir olay duymadım, görmedim. Hatta annem haberlerde görüp söylediğinde, orası değil öteki bir yerdir diye düşündüm. Hiç beklemiyordum zira. Burada çalışan öbür arkadaşlar da çok samimi ve emniyetli beşerler. İçinden biri çıktı diye büsbütün bir kurumu kötülemenin bir mantığı yok aslında. Daha çok şahıslarla alakalı. Hiç o denli bir şeyini görmedim. Cahilliğine mi denk geldi ne diyeyim bilmiyorum. Yapacak bir şey yok bu türlü beşerler çıkıyor. “ dedi.
“Burada kalmalarını istemiyorduk”
Tuğçe Gümüş da, “Bundan ötürü biz şikayetçi olacaktık ancak gerek kalmadı, ortaya çıkmış oldu. Daha evvel bu türlü bir olayla karşılaşmadık biz çok sık gelip gidiyorduk lakin burada kalmalarını istemiyorduk. İçerisi paklık açısından da makus, hijyenik değil. Kanımız donuyor. İnsanalar isteyerek değil mecbur kaldıkları için buradalar. Lakin bu kadar insanı mağdur etmeleri makus. Makus hissediyoruz. Nasıl bu beşerler bunu yapabiliyor ? Kamera hiç mi yok ? Herkes empati yaparak işini yapmalı. Olayı dün akşam öğrendim. Bugün birkaç eşyasının almaya geldim. Aslında herkesin bütün eşyaları da burada kalmış.” diye konuştu.
