Cennet üzere bir ada, birbirine benzemez dört arkadaş, üç imkânsız aşk, masumiyete veda, bir sırrın gölgesinin üzerine düştüğü gurbete varan hayat ve ulaşılamayan vuslat…
Yazar ve müzisyen Ege’nin hassas kaleminden İsyan, okuru zeytin ağaçlarının gölgesinden eski hoş günlerin berrak sularına, dostluğun sıcaklığından düşmanlığının yakıcı öfkesine, çocukluğun saflığından büyümenin dikenli hakikatlerine, salaş mutfaklardan Michelin yıldızlı restoranlara, 1960’lardan 1990’lara, Ege’den çıkıp İstanbul’a, New York’a, Paris’e uzanan bir gezintiye çıkarıyor. Aşkla, düşle, sevinçle lakin hayat bu elbette hayal kırıklığıyla, palavrayla, kıskançlıkla da, lakin daima umutla çeşnili bir gezinti…
Edebi gücüyle saklı bir mücevher
Şarkıları, romanları ve dostça tebessümüyle sevenlerini yıllardır aşklar, renkler, iklimler, öyküler, denizler ve saf hislerle buluşturan Ege’den sinematografik kurgusu, faziletleri ve zaaflarıyla okuru yakalayan gerçekçi karakterleri, büyüleyici doğal hoşluklardan kentlerin bazen karanlık ve boğucu atmosferine bazen de ışıltılı yerlerine uzanan dekoru, art planında Türkiye’nin ve dünyanın değişimini takip eden ritmi, gastronomik lezzeti ve edebi gücüyle zımnî bir mücevher:
İsyan…
Sayfa:360
Yazar ve müzisyen EGE, Alfa etiketiyle okurla buluşan kitabı için şunları söylüyor:
“Kitaplar beşerler gibidir”
Kitaplar beşerler üzeredir; onların da nerede doğup, nerede büyüdüğü, kimlerle karşılaştığı, mukadderatını de kısmetini de belirler. Yıllarca müzikler için kurduğum bu cümleyi artık kitaplar için sarf etmek bana şaşırtan gelmiyor. Küçük bir adada, zeytinlerin yağıyla olgunlaşıp, üzümlerin buğusuyla hislenip, Akdeniz’in tuzuyla pişen, ada geliştikçe, dışarısı içeriye daha fazla tesir ettikçe, büyüdükçe küçük ve günahsız dünyaları yıkılarak hırsları, hayal kırıklıkları, öfkeleri, kayıpları ve aşklarıyla farklı hayatlara savrulan dört çocukluk arkadaşının kıssasını anlatan İsyan birinci göz ağrım. Ki kusursuz tenkitler alsa da bütün uygun niyetli eforlara karşın okurla buluşturamadığımız ve beni ziyadesiyle üzen bir yara olarak içimde durdu yıllarca. Bugün ise elinizde tuttuğunuz kitabın, İsyan’ın tekrar doğuşu tarifsiz ve olgun bir sevince döndü kalbimde.”
