Ünlü televizyoncu ve spor adamı Acun Ilıcalı, Haber Global’ün sorularını yanıtladı.
Ilıcalı, Mesut Özil’den Fenerbahçe’ye Avrupa’daki projelerinden Harika Lig değerlendirmesine kadar birçok mevzuda merak edilenlere tek tek cevap verdi.
Acun Ilıcalı’nın yanıtlarından satır başları şu formda:
Ozan’ı isteyenler oldu. Bedelli bir futbolcu, çok olağan. Kıymetli kulüplerimizden teklifler geldi ancak Ozan’ın başı buradaki muvaffakiyet öyküsünde. Türkiye’deki futbol çok kıymetli benim için. Bu futbolun aslında tam ortasındayım. Lakin İngiltere’deki bir futbolcu için diğer hisler da var. Ozan, Türkiye’yi yaşadı biraz da orayı yaşamak istiyor. Hocamızın da çok beğendiği oyuncu. 4 golle gol krallığına gerçek da gidiyor.
“Şampiyonluk favorim…”
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yanı sıra Beşiktaş’ı da çok beğeniyorum. İstikralı bir hocası ve realist bir takımı var. Beşiktaş’ın da oyunun içinde olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın takım olarak bu noktalara geldiğini pek hatırlamıyorum. Aziz Başkan’ın iki periyodu vardır, Van Persie, Nani’li devir. Bir de Roberto Carlos’lu bir devir var. O periyotta de uygun takımı vardı.
Fenerbahçe’de Rebrov’un yedek olduğunu gördüm. Dünyada Shevchenko-Rebrov ikilisi en düzgünü mi diye konuşulurken Rebrov Fenerbahçe’de oyuna giremiyordu. Fenerbahçe’nin bu türlü takım vakitleri da oldu. O takım kalibresinde bir takım oldu.
Hangisi daha âlâ bilemeyiz. Hayretler içerisinde kaldığım oyuncular bu sene geldi, mutuyum. Galatasaray bir sene evvel yapmıştı, bir kat daha üzerine çıktı. İki ekibin bahtını eşit görüyorum. Beşiktaş takım olarak bir altta gözükse de futbolda âlâ takımlar kazanacak diye bir şey yok.
“Icardi mi, Dzeko mu?
Icardi ve Dzeko’dan hangisi daha yeterli? Onu vakit gösterecek. Hocalarla alakalı bir durum. Hocaların oynadığı sistemle alakalı. İkisi ortasında bir tercih yapamam. İkisinin de mesleği birbirine yakın, bilhassa İtalya’da.
“Pereira, Mesut Özil’i infaz etti”
Çok kolay anlatacağım. Büsbütün kompleksli bir teknik yöneticinin, bir futbolcuya infazıdır Mesut Özil olayı. Pereira’yla ilgili yıllar evvel röportajım var. Birinci Fenerbahçe’den gönderildiğinde, bu hoca mı hoca değil demişimdir. O kadar o periyotta inancımı kaybetmişimdir. Birebir adam tekrar geldi maalesef. Kompleksli, gençleri çıkarıyorum havası yaratmaya çalışan, kendisini ön plana çıkaran, yıldızları değil gençleri çıkartıyorum demeye çalışan, yıldız düşmanı bir adam. Bundan sonraki mesleğinde de çok zorluklar yaşayacak. Bu üslup karakter sorunu olan hocaların dünya futbolunda bir yere geldiğini görmedim. Bu adam Mesut Özil’le buluştu. Mesut Özil, son 9 maç Emreli devrin hepsinde var.
Fenerbahçe ortadaki puan farkını kapatıyor. Ondan sona kıl hissesi şampiyonluk kaçıyor. Mesut’la yeni döneme başlanıyor. Galatasaray deplasmanında Mesut ve İrfan maçı bir arada kopardı. Frankfurt deplasmanında gol atıyor. Gaziantep’te atıyor. Sonra Mesut 2 hafta oynamıyor. Sonra bir daha oynamıyor. Dünyada bir kural vardır, yıldız futbolcu alıyorsan ya oynatırsın ya almazsın. Alex’i yedek bırakmaya kalktık, sonraki gün Türkiye’yi terk etti. Kimi oyuncular yedek kalmaz. Ronaldo’yu yedek bırakabildiler mi, dünya karıştı. Mesut Özil meslek olarak dünyadaki etkin oyuncular içerisinde tahminen birinci 10’a girer. Ne oldu, bu adamı biz 5 dakika, 10 dakika oynattık, sonraki gün oynatmadık. Bütün hudut sistemini bozdu.
“Van Persie ile de tartıştı”
Bence büsbütün bir teknik yöneticinin bir oyuncuya vereceği bütün ziyanı verdi. CV’sine bakıyorum, Van Persie’yle tartışması oldu, onu da çıldırttı. Çin’de Hulk’la birbirine girmişler. James Rodriguez’i Şampiyonlar Ligi’nde oynatmadı diye Porto bunu kovuyor esasen. Adamın her yerde yıldızlarla sorunu oldu. İrfan Can Kahveci’nin Pereira’ylayken oyundan çıkarken cinnet geçirdiğini hatırlamıyor musunuz? Hiç mi bir oyuncuyla bağlantı kuramazsın. Hayatımda yaşadığım en büyük hüzünlerden birisi dünya çapında bir oyuncunun Türkiye’ye gelmek için bütün fedakarlıkları yapması ve devamında da bir teknik yöneticinin bir oyuncuya bu kadar şefkatsiz, duygusuz, kimyasını bozacak halde yaklaşmasıyla Türkiye’den kayması.
