İzmit Mesleksel Eğitim Merkezi’nde meydana gelen olayda, makine kısmında eğitim alan 17 yaşındaki M.H.Y., öğretmeni C.D. tarafından darbedildi.
Şiddet anları, sınıftaki öteki bir öğrenci tarafından cep telefon kamerası ile kaydedildi.
Olaydan haberi olmayan gencin ailesi, görüntünün toplumsal medyaya düşmesiyle durumu öğrenerek, öğretmenden şikayetçi oldu.
Olaya ait yasa gereği kolay yargılama yolu uygulandı. Yargılamada sanık C.D. beraat aldı, müşteki avukatının karara itirazı üzerine dava açıldı.
Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen birinci duruşmaya tutuksuz sanık C.D., mağdur öğrenci M.H.Y. ve babası Ahmet Yılman, avukatlar Aylin Şengöz, Zeynep Şentürk ile Yeşim Karagören katıldı.
Savunması için kelam hakkı verilen C.D., suçlamaları kabul etmeyerek evvelki sözlerini tekrarladı.
“Birkaç sefer kendi elime vurdum”
C.D. evvelki tabirlerinde, şunları söyledi:
“Devamsızlıktan sınıfta kaldı”
Bugün yaptığı savunmada ise olaydan sonra M.H.Y.’nin öğretmeni olmaya devam ettiğini kaydeden C.D., “M.H.Y. de derslere girdi, bir sorun yaşamadık. Hatta benim derslerime girip, öğlenden sonra da dersten kaçıyordu. Dersten kaçmaması konusunda uyardım. M.H.Y. bana derslerimi sevdiği için girdiğini söyledi. Sonra devamsızlıktan sınıfta kaldı.” diye konuştu.
Sınıfta yaşananları anlatan M.H.Y. ise şu sözleri kullandı:
İzmit Mesleksel Eğitim Merkezi Makine kısmında eğitim almaktaydım. Tarihi tam hatırlamamakla birlikte pazartesi günü makine dersimiz vardı. C.D. öğretmenimiz ders anlattığı sırada, art sıramda oturan arkadaşım bana saatin kaç olduğunu sordu. Ben de saati ve derse kaç dakika kaldığını söyledim. Bunun üzerine C.D. öğretmen bana hitaben, ‘Ne konuşuyorsunuz lan’ diyerek ’Yavşak’ dedi. Ben ise ’Kusura bakmayın hocam özür dilerim, bir daha olmaz. Ayrıyeten hocam lütfen sözünüzü düzeltin bu biçimde konuşmanız beğenilen değil’ dedim. Bunun üzerine öğretmenim yanıma geldi, ’Senden mi öğreneceğim nasıl konuşacağımı?’ diyerek eliyle omuzumu sıktı ve beni tahtaya kaldırdı. Öğretmenim omuzumu sıkmaya devam edince, ‘Hocam canım acıyor, elinizi çeker misiniz’ dedim. Fakat C. öğretmen elini çekmedi ve omuzumu sıkmaya devam etti. Canım yandığı için öğretmenin elini indirdim ve yerime geçtim.
“Kafama, yüzüme, enseme tekraren vurdu”
M.H.Y. kelamlarını şöyle sürdürdü:
Birkaç dakika sonra öğretmen yanıma geldi ve başıma, yüzüme, enseme hakikat tekraren tokat attı. Bana hitaben, ‘Dayak nasıl olur gör bakalım’ diyerek beni darbetti. Ben rastgele bir karşılık vermedim. Hoca bana vurduktan sonra zil çaldı, ben de sınıftan çıktım. Olayın görüntüye çekildiğini bilmiyordum ve bu durumdan ailemden bahsetmedim. Öğretmenimin beyanının tersine bana vurdu, canımı yaktı. Bana ’Yavşak’ dedi. Bu olaydan sonra arkadaşlarım benimle dalga geçip eğleniyorlardı. Arkadaşlarım benim manzaramı neden çektiklerini bilmiyorum. İmaj toplumsal medyaya niyet rahatsız olup şikayetçi oldum. Olaydan sonra muhakkak bir müddet derse girdiğim doğrudur lakin sanık olan öğretmenimle bağlantı kurmadım. Olayların tesiriyle derslere katılmadım ve devamsızlık yüzünden sınıfta kaldım. Birinci başta öğretmenim tarafından dayak yediğim ailem tarafından bilinmesin diye şikayetçi olmadım. Lakin görüntü her yere yayılınca ve ailem mevzuyu öğrenince şikayetçi oldum.
Baba Ahmet Yılman da öğretmenden şikayetçi olduklarını tabir etti. Mahkeme heyeti, şahit öğrencilerin dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
