TBMM Başkanlığı’na seçilen Numan Kurtulmuş yurt dışı seyahatine devam ediyor.
Dün birinci yurt dışı ziyareti kapsamında KKTC’de temaslarda bulunan Kurtulmuş, bugün Azerbaycan’da…
Kurtulmuş burada, Ulusal Meclisi Lideri Sahiba Gafarova ile bir ortaya geldi.
İki ülke parlamento heyetlerinin de yer aldığı görüşme Azerbaycan Ulusal Meclis binasında gerçekleşti.
Görüşmede Kurtulmuş ve Gafarova, dost ve kardeş iki ülkenin münasebetlerinin daha da ileri seviye taşınması ile ilgili açıklamalar yaptı.
Azerbaycan Ulusal Meclisi Lideri Gafarova, TBMM Başkanlığına seçilen Numan Kurtulmuş’u ve parlamento heyetini ağırlamaktan memnun olduklarını belirtti.
“Azerbaycan’ın takviyesini unutmuyoruz”
Konuşmasının başında Türkiye’de yaşanan sarsıntı felaketi sırasında Azerbaycan devleti ve halkının dayanağı nedeniyle teşekkürlerini söz eden TBMM Lideri Kurtulmuş “Azerbaycan halkının ve Azerbaycan idaresinin Türkiye’de asrın felaketi olarak tanımladığımız 11 vilayetimizi kapsayan sarsıntı felaketinde yanımızda olmasını unutmuyoruz Azerbaycan halkının ve devletinin gösterdiği bu kararlılık nedeniyle yürekten teşekkür ediyoruz.
Türkiye ile Azerbaycan ortasındaki bağlar, milletlerarası manada ele alınacak bir pozisyonun çok çok üzerinde; eksiksiz seviyede bir münasebetimiz var. Merhum Aliyev’in dediği üzere, ‘bir millet iki devlet’ olarak tanımlanacak bir bağlantıdır. İnanıyoruz ki önümüzdeki devirde bu bağlar çok daha ileri düzeylere taşınacaktır” dedi.
“Karabağ zaferinden sonra sıra diplomasi zaferinde”
Hem Türkiye hem de Azerbaycan için yeni bir tarihi sürecin başladığını belirten TBMM Lideri Kurtulmuş, Karabağ zaferini hatırlattı.
Kurtulmuş şu sözlere yer verdi:
“Azerbaycan, 30 yıl devam eden ve dünya kamuoyunun sessizce onayladığı Karabağ işgalini sonlandırarak büyük bir zafer elde edilmiştir. Milletlerarası birçok teşebbüse karşın sonuç alınamayan bu işgale karşı, Sayın Aliyev’in kahramanca liderliği, Azerbaycan halkının kahramanlığı ve Türkiye’nin de tüm dayanağı ile muazzam bir zafer kazanılmış, galebe çalınmıştır.
Bu yalnızca bir zafer değil bundan sonra diplomasi alanında da bunun pekiştirildiği bir zafer olacaktır. Bununla birlikte Azerbaycan’ın önünde yeni bir devir açılmıştır. Azerbaycan tabir yerindeyse kendi göbeğini kendi kesmiş ve milletlerarası toplulukta, Güney Kafkaslarda varlığını tescil etmiştir. Karabağ’da kazandığı zaferin üzerine her gün biraz daha koyarak bölgede güçlü bir ülke olarak varlığını sürdürecektir.
Türkiye için de tarihi bir devir kelam mevzudur. Türkiye, 100 yıl evvel bir çok cephede imkansızlıklar içinde bulunurken bir asır içerisinde büyük aralıklar alınmıştır. Bugün başta kurucu cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal ve arkadaşları olmak üzere bütün büyüklerimizi rahmetle anıyoruz. Türkiye artık olağanüstü değerli bir tarihi sürecin başlangıcında bulunuyor.
Biz buna Türkiye yüzyılı diyoruz. Artık Türkiye dünya siyasetinde istikrarları sağlayabilecek değerli bir ülke pozisyonundadır. Yeni ufuklara hakikat ulusal gayelerimiz istikametinde hareket etmek mecburiyetindeyiz. Bunun için iki günümüzün iki günümüzü eşit olmayacağı, yarınımızın bugünden daha düzgün olacağı bir çalışma içinde olacağız.
Ekonomide, dış siyasette, askeri alanda, yüksek teknolojide, sanatta yani ‘sözü güçlü gücü etkili bir Türkiye’yi inşa etmek boynumuzun borcudur. Türkiye ve Azerbaycan ortasındaki bu eksiksiz bağlantı en başta bizim dost ve kardeş ülkelerimiz olmak üzere mazlum milletlere de örnek olmasını diliyorum. Tıpkı milletin insanları tıpkı medeniyetin mensupları olarak bağlantılarımızı daha ileriye götüreceğiz.”
“İlişkilerimizi her alanda ileriye taşıyacağız”
Türkiye-Azerbaycan bağlarının kıymetli olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bölgedeki dost ve kardeş ülke parlamentoları ile bu gücü büyütmeliyiz dedi.
Kurtulmuş, “İlişkilerimizi her alanda ileriye taşıyacağız. Bu alanlardan biri de parlamenter diplomasi alanında atılacak adımlardır. Geçen devirde Sayın Şentop ile birlikte başlattığınız süreç var; bunu daha ileriye götürmek boynumuzun borcudur. Parlamenter diplomaside TBMM ve Azerbaycan Ulusal Meclisi öncülük yapabilir.
Öncelikle TÜRKPA’nın bileşenleri olan Türk devletlerinin parlamentolarını da güçlü biçimde bu birlikteliğin kesimi haline getirebiliriz. İlerleyen vakitlerde öbür bölgesel ülkelerin parlamentolarını da bu uğraşın içerisine dahil edebiliriz. Böylelikle parlamentolar ortası alakalar seviyesinde de esasen var olan bağımızı çok daha düzgün daha da ileriye götürebiliriz” sözlerini kullandı.
